30
May

0

Yakın İlişkilerde Cevap Anahtarı

Profesyonel koçluk görüşmelerimde insanların yakın çevreleriyle ilişkilerinde cevaplar aradıklarını görüyorum. İş, özel ve sosyal yaşamlarında kurdukları iletişimleri tekrar gözden geçirdikleri bir dönem yaşıyorlar.

İnsanlarla nasıl daha uzun süreli güçlü bağlar kurabilirim?

İnsanlar üzerinde nasıl olumlu etkiler bırakabilirim?

Hangi insanlara, ne kadar güvenebilirim, insanlara nasıl güven verebilirim?

Bir yerlerde hata yapıyor olmalıyım ama nerede?

Kaç yaşında olursak olalım ilişkiler ve konusunda öğrenmeye devam ederiz. Aslında sanki hayat boyu süren bir cevap anahtarı arayışında gibiyiz. Bu formülleri kitaplarda, geçmiş tecrübelerin bilgeliğinde bulmaya çalışırız. Konunun uzmanlarına danışır, makul ve tutarlı cevaplar için her taşın altına bakarız. Çabamız bir sonraki seferde aynı hataları yapmamak içindir. Hayattan bir şeyler öğrendiğimizi bilmek isteriz.

Bazılarımız da insan ilişkilerinde uğradığı başarısızlıkların bir anlamı olduğuna inanmayı seçer. Her şeyin kendilerinden daha büyük bir anlamın bir parçası olduğunu bilmeye ihtiyaç duyar. Cevap anahtarı için daha ezotorik yöntemler dener. Astroloji, fal, numeroloji, i-ching, karma ve daha birçok farklı uygulamanın ortaya çıkış nedeni belki de bu algoritmaları çözme çabasının sonucudur.

Böyle bir sır varsa da bizim tüm bu anlamlar bütününü tek bir yaşama sığdırtarak öğrenmemiz çok mümkün görünmüyor.

Ayrıca eğer tüm o bilgiyi öğrenmek mümkün olsaydı da öğrendikten sonra bunu kullanabilecek ne kadar zamanımız kalacaktı? Bu uzun ve yorucu yolculukta yolluk olarak yanınızda bulunması için küçük atıştırmalıklar hazırladık. Siz o sırlara ulaşana kadar, yolculuğunuz süresince mini cevap anahtarı işinizi görebilir.

Ancak… Herkes için her durumda geçerli olduğu iddiasında bulunmak büyük hata olur. Kimyayla ilgilenenler bilirler. Kimyada Normal Şartlar Altında (22,4) diye bir kavram vardır. Bu şu demektir: Bu deneyi dünya üzerinde nerede yaparsanız yapın Normal Şartlar Altında yani 0 0C’de ve 1 atmosfer basıncında aynı sonucu alırsınız. Bilim böyle bir şeydir, bir formüle ulaşmak size güven verir. Ama konu ilişkiler olunca ne yazık ki tek bir doğrudan söz edilemez. Bu nedenle bunlar benim gözlemlediğim, gördüğüm ve uyguladığım cevap anahtarlarıdır.

İlişki Doğası

1- Hayatta ölümden başkası yalan. Bunun dışında hiçbir sorun önemli değildir. Yaşam devam ettikçe bir çözüm bulma ihtimali de her zaman vardır.

2- İnsan ilişkilerinde her zaman, her ortamda her insana karşı doğru sonuçlar veren tek bir algoritma yoktur. Birinde işe yarayan bir şey, bir başkasında işe yaramayabilir. Çünkü her insan farklıdır. Bu nedenle ortada çok sayıda değişken vardır.

3 – Bir insanın insan ilişkilerinde ulaşabileceği en büyük bilgelik “Çok da şey yapmamak lazım” duruşudur. Bu, sorunlar karşısında duyarsız olmak, umarsız bir tavır geliştirmek değildir. Elinizden geleni yaptıktan sonra, yapılabilecek başka bir şey kalmadığında tüm değişkenlerin sizde bitmediğini kabullenme duruşudur.

4 – İnsan ilişkilerinde yaşanılan olay ve gelişmeleri vakurluk içinde ve yeterli esneklikle karşılamak, insanın ve yaşamın doğasını anlama yolunda çok önemli bir kazanımdır.

5- Bazen olur. Kötü görünen bir gelişme her zaman kötü bir sonuç vermeyeceği gibi yapılan iyilikler de her zaman iyilikler doğurmaz. Bazı olaylardan ders bile çıkaramayabilirsiniz. Hatta bazen kendinizi bunu neden yaşadığınızı düşünürken bulursunuz. Dediğimiz gibi bir sır varsa da her parçasına siz istediğiniz her an vakıf olamazsınız. Evet bazen olur. Çizgi film Nemo’daki o meşhur replik gibi “Yüzmeye devam et” siz sadece devam edin.

Güven İlişkisi İçin Cevap Anahtarı

6- Hiçbir insana %100 ve tam olarak güvenmek mümkün değildir. Bu oran ancak %99 (eğer mümkünse) ve altı olabilir.

7- 20 yıldır tanıdığınız bir insanın bugüne kadar harika biri olması çok güzeldir. Ama bu, bundan sonra da o şekilde olacağını garanti etmez. CV’ye önem veririz çünkü gelecekteki performans ile ilgili bize anlamlı bilgiler verir. Ama geçmiş, bize çoğu zaman geleceği garanti edemez.

8 – Her insan bir paket program gibidir. Paketin içinde iyi, kötü ve nötr özellikler aynı anda bulunur. Bir insanı kabul edip hayatınıza aldığınızda tüm özellikleriyle birlikte alırsınız. Size zarar veren yanlarını fark edip onu zamanında uyarırsanız zarar görme ihtimalinizi de minimize etmiş olursunuz. Ama yine de riski tamamen yok etmiş olamazsınız.

Dünya üzerinde sönmüş yanardağlar da vardır uzun zamandır aktif olmayan ama uykuda olan yanardağlar da. Önemli olan sismik faaliyetleri gözlemlemek ve aktivasyondaki anlamlı bilgileri değerlendirebilmektir.

9 – O istemedikçe onu değiştiremezsiniz. Her şeyin olduğu kadar herkesin de bir farkındalık zamanı vardır. Aynı kitabı bir süre sonra tekrar okuduğunuzda daha önce görmediğiniz değişik açılar fark edersiniz. Kelimelerin bir anlamı yoktur, kelimelere yüklenen anlamlar önemlidir. Kelimeler insanı değiştiremez, kelimelere yüklenen anlamlar insanı değiştirir. Anlam da zamanına esirdir. Bu nedenle kimseyi değiştiremeyeceğinizi kabul ettiğinizde kendi yaşamınızda birçok şeyi değiştirmenin ilk adımını da atmış olursunuz.

10 – Hatasız dost arayan dostsuz kalır. Hataları nedeniyle insanları silmek kendini yalnızlığa itmektir. Bu karşınızdaki insanın üzerinde yönetilemeyecek bir baskı oluşturur. Aynı şekilde kendinizin de bir hata payınız olduğunuzu kabullenirseniz, ilişkilerde hata yapmaktan korkmazsınız.

11 – Hata durumunda ne yazık ki zamanı geri sarma şansımız bulunmamaktadır. Bunun yerine hatayı fark edip, doğru zamanda doğru şekilde özür dilemek bir çeşit zamanı geri sarma yöntemi olarak görülebilir. Her zaman işe yaramasa da sizin bir sonraki sefer için tecrübe kazanmanıza yardımcı olur. Özür dilemek, geleceğe yönelik bir vaatte bulunmaktır. Ve çoğu zaman bu vaatler gayet anlamlıdır.

12 – Yaşam çamura batma ile temizlenme arasında geçen bir zaman dilimidir. Tıpkı bir çocuk gibi çamurda oynar, üstümüzü kirletiriz. Ardından temizlenir ve tekrar sokağa çıkarız. Hatalar yapacağınızı baştan kabullenirseniz hata yapma korkunuz da azalabilir. Bugüne kadar gelip geçmiş onca insanın yaşam hikayesinin özetidir bu. Hiç çamura batmadan hayatı nasıl öğrenebilirdiniz? Diğer çocukların oynadıkları oyunları camdan izleyerek mi?

13 – İnsan ilişkilerinde kusursuz bir alma verme dengesi arayışı gökkuşağı peşinde koşmak gibidir. Yorucudur, anlık bozulabilen ve elde edilip korunması mümkün olmayan bir hayalden ibarettir.

14 – Bilgeliğin yarısı susmaktan, diğer yarısı da doğru zamanlamadan gelir. Tüm o bilge insanların çektiği acının temel nedeni görüp, anlayıp kendini ifade edememesi ya da ifade etse de yaşadığı çağda anlaşılamaması kaynaklıdır. Asıl bilgelik ilişkilerde her gördüğünüzü söylemenin yeri ve zamanını doğru seçmektir.

15 – Çabuk güven veren, bir anda kaynaşan ve size her sırrını bir anda açanların yanında kontrollü ilerleyin. Sizinle ilgili her şeyi tek bir seferde bir an önce tüketmeye çalışır gibidirler. Oburluk, çoğu zaman sindirim sorununu da beraberinde getirir.

Güven kurmak zaman ve emek işidir. Ve bu sürecin kolay ve kestirme bir yolu yoktur. O meşhur reklam sloganında vurgulandığı gibi kontrolsüz güç, güç değildir.

16- Hep sizin aradığınız ama sizi aramayan insanlarla kontrollü ilerleyin. Acaba sizin kendisine sağlayacağınız marjinal faydanın düşük olduğunu düşünüyor olabilir mi? Zaman en büyük sermaye ve yatırım aracıdır. Bu sermayenin ne kadarlık kısmını sizin için kullanıyor?

17- Farklı karakterden insanlarla samimi olan, kimseyi incitmemeye çalışan, her ortamda herkesle iyi geçinenlere karşı kontrollü ilerleyin. Bu insanlar ya herkesin el üstünde tuttuğu bulunmaz Hint kumaşıdır. Ya da hayatta önem verdikleri değerlerini, gerçek duygu ve düşüncelerini gizlemeye çalışıyor da olabilirler. Bazılarında şeytan tüyü vardır. Onlar ortamların aranan insanlarıdır. İlişkileri öğrenmenin en güzel yolu onların yanında zaman geçirip olay ve gelişmeler karşısında onları gözlemlemek ve onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışmaktır. Bu işin de mentorlüğü var yani.

18- Bir sessizlik olduğunda sessizliği bozmak için ilk söz açana karşı kontrollü ilerleyin. İnsanları hoşnut etmek için kendisini konuşmak zorunda hisseden birisi, başka birini hoşnut etmek için istemeden gereksiz konuşuyor olabilir mi? Çok laf yalansız olmaz. Abartma da bir tür yalandır.

19- Size bir başkasının sırrını taşıyan, sizinkini de bir başkasına götürüyor olabilir mi? Belki evet, belki hayır. Siz yine de kontrollü ilerleyin.

20- Duygularından çok söz edenlerin yanında kontrollü ilerle. Odak noktalarında duyguları vardır ve sizden beklentileri de onlara kendilerini iyi hissettirmeniz olabilir. Sırf adrenalin bağımlılığı ve duyguları daha şiddetli hissetmek için ilişkiyi yoktan nedenlerle krize de sokabilirler. Ya da ilişki tam olgunlaşma sürecine girerken ummadığınız krizlerle de karşılaşabilirsiniz.

21- Hayatta sadece başarı odağında olmak, ağaca bakarken ormanı görememeye neden olabilir. Sizin gül bahçeniz de o ormanın içinde olabilir.

Hayal Kırıklığı İçin Cevap Anahtarı

22- Her insan, ilişkilerinde en yüksek seviyede marjinal fayda arayışı içindedir. Bu da ilişkilere hassas ve ince ayarları fark edilmesi çok zor bir denklem getirir. Bu gerçeği kabul ettiğinizde insanlardan beklentileriniz düşer. İnsanlardan beklentiniz ne kadar düşerse hayal kırıklığına uğrama ihtimaliniz de o oranda düşer.

23 – Karşınızdaki insanın sizden beklentilerini anlamanın tek yolu onun iç sesinden doğru soruları sorabilmektir. “Bu insana cazip gelen yanlarım ne olabilir, burada gerçek mesele ne, o kadar insan varken neden benim yanımda olmayı tercih etti?”

Karşınızdaki insanın söylediklerinden çok suskunluğuna kulak verirseniz cevapları daha net görebilirsiniz. Cümleleriyle beden dili uyumlu mu, ses tonu, cümle içindeki öne çıkarıp vurguladığı kelimelerle gerçekte ne anlatmaya çalışıyor?

24 – İnsanları hayal kırıklığına uğratmak diye bir şey söz konusu değildir. İnsanlar bu cümleyi sıklıkla sizi bir şeye ikna etmek için kullanır. Her insan kendi iç dünyasında kendine özel şartlar içeren bir dünyadır. O kişinin hayal kırıklığına uğradığını söylemesi sizin dünyanızdaki yaşam koşullarını ve iç dinamiklerinizi yeterince tanıyamamış olmasından kaynaklanır.

Marsa gidip, kaskınızı çıkarıp nefes almaya çalışırsanız büyük hayal kırıklığına uğrarsınız. Çünkü yaşam koşulları dünyadaki gibi değildir.

25 – Kendinizi hayal kırıklığına uğratmanız mümkün değildir. Her insan dünyaya geldiği ilk andan itibaren kendisini tanıma yolculuğuna çıkar. 80 yaşına gelip de bir şeyleri iyi yapabildiğini yeni fark etmesi bunun güzel bir kanıtıdır. Kendinizi ne kadar tanıyordunuz da kendinizle ilgili beklenti oluşturdunuz ve bu beklentiyi karşılayamadınız? Her geçici başarısızlık, kendinizi daha iyi tanımak için bir fırsattır.

26 – Başarı veya başarısızlığı sizin için, sizin yerinize kimse tanımlayamaz. Kimse sizden, siz ellerinizle teslim etmedikçe kendinize duyduğunuz saygıyı alamaz. Siz istemezseniz kimse umudunuzu yok edemez. Siz vaz geçmezseniz kimse tekrar ayağa kalkmanızı engelleyemez. Ve siz izin vermedikçe kimse size kötü hissettiremez.

27 – Kendi kendinize verdiğiniz değer ile insanlardan gördüğünüz değer arasında doğru bir korelasyon olabilir mi? İnsanlar tarafından yeteri kadar takdir görmediğimizden şikâyet ederiz ama acaba biz kendimizi ne kadar takdir ediyoruz?

28 – Yaptığı veya yapmadığı bir şeyden dolayı kendisini defalarca ve haksız yere cezalandıran tek canlı türü insandır. Her şey olup bittikten sonra en önemli kısım eleştirel iç sesinizdir. Bir konuda ve o tarih itibariyle yapabileceğinizin en iyisini, elinizden geleni, yaptıysanız geriye dönüp baktığınızda o şartlar altında yapabileceğiniz başka bir şey yoksa kendinizi eleştirmek için elinizde malzeme de yok demektir.

Mükemmel olmanız gerekmiyor. Çoğu insanın zihninde “olmam gereken ben” şeklinde bir model vardır. O modele uymayan her davranışlarından rahatsız olurlar. Tek sorun, o modelin net, spesifik bir tanımı olmamasıdır. Ve kendilerini tanımı net olmayan, çıtaları belirsiz bir modelle karşılaştırmalardır. Bu durum sonsuz, dibi olmayan bir kuyuyu taş atarak doldurmaya benzer ama kuyuyu taşla doldurmaya çalışmaktan da kendilerini alamazlar. Mükemmel olmanız gerekmiyor, elinizden gelenin en iyisini yapmanız yeterli.

29– Empati kurmak büyük bir meziyettir. Darwin’e göre atalarımız empati yetenekleri sayesinde büyük topluluklar kurarak hayatta kalmışlardır. Ama her şeyin olduğu gibi aşırı empatinin de zararları vardır. Bir ilişkide başkalarının zihinlerini okuyup durumdan vazifeler çıkarmak, onların yerlerine karar vermek, insanlar istemeden onlara elinizdeki her şeyi sunmak size zarar verir. İstenmeden verilen şeyin değeri olmaz.

30 – İlişkilerde umutsuzluk ve hayal kırıklığı bir gerçeklik değildir sadece aşılmayı bekleyen bir ruh halidir.

Olgun İlişkiler İçin Cevap Anahtarı

31- Zamanın ilişkiler üzerinde kesin bir etkisi vardır. İlişki zaman içerisinde ya olgunlaşıp kaliteli bir şaraba dönüşür ya da oksitlenip sirke tadı verir.

Evet, zaman bazı ilişkileri şarap gibi olgunlaştırır. Olgunlaşma, olaylar ve gelişmeler karşısında tarafların birbirlerinin tepkilerini öngörebildiği, karşılıklı anlayış ve hoşgörü sergiledikleri, birbirlerinin hassas olduğu konulara karşılıklı saygı gösterdikleri bir halidir. Bu da ilişki süresince taraflara karşılıklı güven veren önemli bir faktördür.

Diğer yandan da zamanın bazı ilişkiler üzerinde oksitleme etkisi vardır. Oksitlenme de mayaları tutmayan ilişkilerin zaman içinde ömrünü tamamlamasıdır. Bitmemesi için ne kadar uzatırsanız sirkenin keskinliği o derece de artar. Keskin sirke de küpüne zarar verir.

Her problem maya tutmaması değildir. Her güzel diyalog da mayanın tuttuğunu göstermez. Bir insanla mayanın tuttuğunu ilk anda anlamak çoğu durumda çoğu insan için mümkün bile olmayabilir. Her şeye zaman karar verir. Hep o karar verir. Hayatta her şey insanın elinde değildir.

İlişkiyi Diri Tutmak İçin Cevap Anahtarı

32– Taraflar arasındaki fiziki mesafe arttıkça beklenti azalır, mesafe ne kadar yakın olursa beklenti de o kadar artar. İlişkide arada kilometreler olması zordur ama hasret beklentiyi ve hazzı erteler bu da ilişkiyi diri tutar.

33 – Sık, çok sık görüşmek telefonun pilini çok sık şarj etmek gibidir. Sık şarj etmek de pilin ömrünü kısaltır. Her gün aynı ayakkabıyı giymek ayakkabıyı eskitir. Farklı çevreleriniz, farklı dostluklarınız olursa hem ilişkinin tüketimini hem oluşması muhtemel stresi azaltmış hem de farklı çevrelerden arkadaş edinmiş olursunuz.

34- Bir ilişkiyi diri tutan en önemli faktör, gizemdir. Bu nedenle tüm yüzünüzü tek bir insana göstermek yerine ilişkilerde her zaman gizemli bir yan bırakmanız daha uygun olacaktır. Az, çoktur. Yarım, tamdan büyüktür. Bırak gerisini insanlar kendi zihinlerinde tamamlasınlar.

Küçük gizem ve öngörülemezlikler ilişkilere saygı ve dinamizm kazandırır.

35 – Alan açmak bir ilişkiyi diri tutmanın en güzel yollarından biridir. Bir insanla ne kadar iyi anlaşırsanız anlaşın, onu ne kadar severseniz sevin ona sizsiz, kendinize de onsuz küçük zamanlar açmanız ilişkiyi diri tutar.

İletişim Kazaları İçin Cevap Anahtarı

36- İlişkide iletişim sorunlarının çoğu soyut kavramlara tarafların verdiği farklı anlamlara dayanır. Birinden duyduğunuz bir kelimeye hemen tepki göstermek yerine o kelimenin o kişi açısından ifade ettiği anlamı anlamaya çalışmak çoğu zaman gereksiz iletişim kazaları yaşamanızın önüne geçer.

37 – Bazıları, iletişimde insanlara ne kadar çok evet derse, onları o kadar çok mutlu edeceğini, onların saygı ve sevgisini o kadar çok kazanacağını düşünür. Bu doğru değildir. Evet de hayır da çok pahalı kelimelerdir ve her kullanımda da onlarla pahalı şeyler satın alırız. Kullanırken çok özenli davranmak gerekir. Yerinde kullandığınız bir hayır kelimesiyle paha biçilemez bir saygı bile kazanabilirsiniz. Çünkü bazı durumlarda insanlar sizin başkalarına verdiğiniz emek ve değerin sınırsız olmadığını, tükenebilir bir şey olduğunu öğrenir ve verdiklerinizin de değerini daha iyi anlarlar.

Bazı insanların “hayır”ı bazılarının “evet”inden daha değerlidir. Nasıl evet ve hayır diyeceğinizden emin değilseniz, buna hazırlanın, elinizde her durum için hayır ve evet cümlecikleri senaryoları olsun.

38 – Aynı çözümü hazır cevap olabilmek için de kullanabilirsiniz. Eğer hazır cevap biri değilseniz, hangi durumlarda ne gibi karşılıklar verebileceğiniz şeklinde elinizde cümlecikler listesi olsun. Ve bu listeyi sık sık güncelleyin, hangisine ne zaman ihtiyaç duyacağınızı asla bilemezsiniz.

39- Bir ilişkiyle ilgili karar verdiğinizde eğer çok geç olmayacaksa bu kararı o insana uyuyup uyandıktan sonra hatta mümkünse ertesi gün açıklayın. Bu sizin duygularınızla acele karar vermenizin önüne geçer, gelişmeleri çok yönlü olarak değerlendirmenize yardımcı olur.

40 – Bir topluluk içindeyken konuşmak için sıranın size gelmesini beklerken tam laf ağzınıza gelmişken 3 defa susun. Dördüncüsünde konuşun. Bu, kelimelerinize ağırlık kazandırır. İnsanlar sizin sözünüzü kesmekten çekince hissederler.

41 – İlk izlenim kolay kolay silinmez. İlk dakikalarda bir algı oluşur ve nereye giderseniz sizinle birlikte gelir. Tanımadığınız bir toplulukta kendinizi en iyi şekilde tanıtabilmenin kestirme yolu yoktur. Bunun en bilinen ve olumlu sonuç veren yolu öncesinde hazırlık ve bol prova yapmaktır. Abraham Lincoln’ün dediği gibi “Ağaç kesmek için 8 saatim olsaydı bunun 6 saatini baltamı bilemek için kullanırdım.”

42 – İnsanların her biri koca birer bebek gibidir. Bebekler ne ister? Kendi ruh hallerine uyum sağlanmasını bire bir ilgi, değer görmek isterler. Yapmanız gereken ruh hallerine uyum sağlamaktır.

İnsanların içini nasıl rahatlatırsınız: Onları onayladığınıza ve birbirinize benzediğinize ikna ederek. Bunu yaptığınızda korku, şüphe ve güvensizlik duvarını yıkarsınız. İnsanlar, onlarla ne kadar ilgilendiğinizi bilmezlerse ne kadar çok şey bildiğinle hiçbir zaman ilgilenmezler.

43 – Bizi rahatsız eden bir olay olduğunda çoğu zaman o an bu durumdan rahatsızlığımızı söylemek yerine, susmayı tercih ederiz. Halbuki bu ve benzeri durumlarda -ki aslında her zaman- bir şeyi söylemenin doğru bir yolu vardır. Bu yol da açık ve şiddetsiz iletişimden geçer. Öznesi ben olan cümlelerle, o kişinin söz veya eylemi yerine o söz veya eylemin sizin üzerinizdeki etkisine odaklanarak cümleler kurmak negatif durumların yaşanmaması için bir cevap anahtarı gibidir.

Büyük bir sorununuz varsa kaynaklarınızı kullanıp çözmeye çalışırsınız. Ama asıl ömürden götürenler ilişki yönetimi ve küçük iletişim sorunlarıdır. Küçük damlalar birikip bardağı doldurur. Sonra da hep bardağı taşıran o son damla konuşulur. Belki de bardağı taşıran son değil, ilk damladır.

Bugüne kadar kurduğunuz ilişkiler için ama daha çok /bundan sonrası için sorularınıza cevap anahtarı sunabildiysek ne mutlu bize.

Esen kalın

No Comments

Reply