JULIUS CAESAR – LİDERLİK HATALARI – (BÖLÜM II)
Bugün 15 Mart. Liderlik hikayelerinin ana kahramanlarından Julius Cesar’ın bir grup senatör tarafından, 23 bıçak darbesiyle öldürülmesinin 2069 yıldönümü.
Tarihin bu çok önemli liderlik figürü kendisinin sonunu getiren birçok liderlik hatası yaptı. İş dünyasında biz yöneticilerin çıkartması gereken çok ders var ve bunların bir kısmını geçen yıl 15 Mart’ta yazmıştım.
Bu 15 Mart’ta da konuya başka açılardan yaklaşmak istedim. Caesar’ın yapamadığı şeyi: İş, özel ve sosyal yaşamınızda insanları doğru değerlendirebilmek.
* Bir insan hakkında 5 dakikada bir karar vermiş olabilirsiniz. Ancak gerçekte bu yaşınız kadar tecrübeniz + 5 dakikadır. Babe Ruth’un dediği gibi: “Iskaladığım her top, beni mükemmel vuruşuma bir adım daha hazırladı.”
* İnsanlarla ilgili karar verirken duygularınız – düşünceleriniz – sezgilerinizi size özel belirli bir oranda kullanmaya özen gösterin. Bu sizi sadece mantıklı, sadece duygusal ve sadece sezgisel karar vermekten korur. Sizin için de karşınıza çıkan her bir insanın özelinde de bu oranlar farklı olabilir.
* Her durumun kendine özel bir özgünlüğü vardır. Bu nedenle bu büyülü karışım da her durum özelindeki şartlar doğrultusunda tekrar tekrar hazırlanmalıdır.
* İnsanlar konusunda verilen isabetli kararlar 2 sütun üzerinde inşa edilir. Biri karşınızdaki insanı doğru analiz etmektir. İnsanlar hakkında karar alırken baştan kabullenmeniz gereken bir durum vardır. Mükemmel insan yoktur. Her insan tıpkı bir yazılım ürünü gibi paket programlardan oluşur. Bir insanı ekibe, organizasyona ya da yaşamınıza dahil ederken onu güçlü ve zayıf yanlarıyla birlikte alırsınız. Mükemmel dost arayan, dostsuz kalır. Ancak önemli olan sizin bunları görerek karar vermenizdir.
Sun Tzu’nun ifadesine göre ekibinizde farklı özelliklerde insanlar olsun. Liderin iyisi bu farklı insanların enerjisinden ekibin amacına ulaşması için faydalanmanın bir yolunu bulan kişidir.
* Her insanın savaşmasının bir nedeni vardır. Güç, para, statü, popülerlik gibi. Bu onun en güçlü noktasıdır. Ancak en önemli zaafı da yine bunlardan biri olabilir. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur. Bunu bilirseniz önlemleri de zamanında alabilirsiniz.
* Diğer sütun ise sizin düşünce sisteminizdir. İnsanlarla ilgili karar verirken beyniniz hangi noktalarda, yanılıyor, manipüle oluyor? İçten bir gülümseme mi, karşınızdaki insanın bilgisi mi, duyduğunuz takdir cümleleri mi ya da karar vermek için sadece bazı cümleleri duymanız yeterli mi? Eğer kendi bireysel düşünme, analiz ve değerlendirme sisteminizi ve tabi ki yanıldığınız yerleri de bilirseniz bunu daha da geliştirebilirsiniz.
* Hiçbirimizin elinde verdiğimiz doğru ve yanlış kararlarımızla ve bizi onlara götüren sezgilerimizle ilgili anlamlı istatistikler yoktur. 2024 yılında bu sezgiyi 547 defa hissettim ve 459’u doğru çıktı, şeklinde. Buna rağmen fikrimiz vardır. Benim sezgilerim kuvvetlidir veya zayıftır diye. Kendi düşünce yolunuzu bilmeniz bir sonraki sefere sizi daha iyi hazırlayacaktır.
Fareyi bir labirente koyduğunuzda peyniri bir kez bulduğunda sonraki seferlerde de yanlış yollara sağmadan kolaylıkla bulur. Ancak insan aynı hataları tekrar tekrar yapmaya devam eder. Bu yüzden derler ki: “İnsan öğrenmez, fare öğrenir.”
Tüm bunları yaptıktan sonra geriye biraz da şans kalıyor. İyilerle karşılaşmanız dileğiyle.