İYİ BİR LİDER NEDEN YANLIŞ KARAR VERİR?
İyi bir liderin en önemli özelliklerinden biri doğru, etkin ve zamanında karar alabilmesidir. Yine de tarih bize çok iyi liderlerin kötü kararlar alabildiğini göstermiştir. Eldeki hatalı bilgilerle hazırlanan aksiyon planı, yanlış bütçeleme ve projeksiyon, zamanlama ve süreç hataları iyi liderlerin yanlış kararlarına sebep olabilir. Ancak bazen de karar vericinin zihinsel ve duygusal tuzakları, doğru karar alma sürecini sabote etmiş olabilir.
Bir lideri karar alırken bekleyen ve önemle dikkat edilmesi gereken zihinsel ve duygusal tuzakları 6 başlık altında toplayabiliriz:
1-Çıpa Atma:
İnsan zihni bir konu üzerinde yoğunlaşırken bir referans noktası belirler. Bundan sonra da tüm görüş, öneri ve düşünceler bu referans noktası çerçevesinde gelişir.
Özgün düşünen, alanlarında bilgi ve tecrübesi yüksek bir grup yöneticinin bir toplantı odasında, önemli bir karar aşamasında olduğunu düşünelim. Herkesin özgür görüşünün alınacağı bu karar toplantısında, ilk söz alan kişinin mantıklı bir önerisi, diğerleri tarafından referans noktası olarak alınabilir. Veya toplantıdaki tüm öneriler, önceden hazırlanıp katılımcılara sunulmuşolan uzman raporunun (sektör, maliyet, pazar araştırması vb.) çevresinde gelişebilir. Ya da gelecek yılın hedefleri belirlenirken, tamamen bir önceki yılın gerçekleşme rakamlarına demir atılır. Böylece gelen öneriler de bir pergelin sabit ucu etrafında çizilen daireler gibi olabilir.
Gelecek belirsizliklerle doludur. Ve insan zihni, eldeki bilgilerle geleceğe yönelik en doğru kararı vererek güvende hissetmek ister. Bunun için de bir fikri, uzmanı tarafından hazırlanan objektif bir raporu veya geçmiş bir tecrübeyi, referans olarak alma zorunda hisseder. Bu zorunluluk da özgün düşünme, masada olmayan başka seçenekleri görme ve özgür karar almayı olumsuz şekilde etkileyebilecekdoğal bir çelişki meydana getirir.
Örneğin, geçtiğimiz yıl İstanbul’da bir dolu felaketi meydana geldi. Daha önce İstanbul’da ceviz büyüklüğünde dolu yağıp araçların hasar görmesi, karşılaşılan bir durum değildi. İmkânı olmasına rağmen aracını kapalı otoparka park etmeyen veya uyarılara rağmen trafiğe çıkanlar, karar verirken önceki dolu yağışı tecrübelerini referans almıştı.
2-Mevcudun Devamı:
Bilge atalarımızın “Dimyata pirince giderken, eldeki bulgurdan olma ” endişesi bugünün modern iş dünyasında geçerliliğini korumaya devam etmektedir. Çünkü insan zihni, öncelikle mevcut konfor alanını koruma gayretindedir. Bu da uygun adımı atma konusunda, aşırı ihtiyat, zamanlama ve risk almama gibihatalara sebep olabilir. Kimi zaman bir şey yapmamak doğru bir karardır, kimi zaman ise bir şey yapmak. Aradaki farkı bilen ise geminin dümenindeki bilge adamdır.
3-Hatayı Kabullenmemek:
İnsan zihni var olan en karmaşık bilgisayar mekanizmasıdır. Milyarca hesap sonrası haklı olduğunu bilmek ister, hatayı kabullenmek zor gelir. Bunun sonucu olarak da verdiğimiz hatalı bir kararın arkasında durup fazladan enerji ve maliyet harcadığımız olur.
Bunun bir nedeni, yanlış bir karardan dönmenin, lidere duyulan saygıya zarar vereceği şeklindeki inanç olarak görülebilir. Bir diğer sebebi de başarısızlık korkusundan kaynaklanabilir.
4-Bir Düşünceye Aşık Olmak:
Liderin bir düşünceye sıkı sıkı sarıldığı ve sadece bu düşünceyi destekleyen görüşleri dikkate aldığı durumdur. Bu durumda da, fikrinin aleyhinde gelen görüşleri göz ardı edebilir, küçümseye bilir ve yanlış bir karara doğru ilerleyebilir.Oysa bir karar verirken aynı anda sorulması gereken iki soru vardır:
“Ben gerçekte ne yapmak istiyorum?” ve
“Bu yapmakta olduğum, benim amacıma nasıl hizmet edecek?”
5-Farklı Bir Bakış Açısı:
Sorunun tanımını kim yapmıştır, nasıl yapmıştır? Liderin önüne karar vermesi için getirilen bir sorun, çoğu zaman başka bir bakış açısıyla ele alınıp tanımlanmaya muhtaçtır. Çözüm aramaya başlamadan önce, sorunun farklı bakış açılarıyla değerlendirilmesi bambaşka pencereler açabilir.
6-Aşırı Kendine Güven:
Çoğumuz tahminlerimizin yüzde kaçlık kısmının doğru sonuçlandığıyla ilgili bir istatistik tutmayız. Ancak yine de tahminlerimize güveniriz. Bunun nedeni genellikle tutturduğumuz tahmin ve öngörülerin aklımızda kalması şeklinde açıklanabilir. Eleştiriye ve farkındalıklara açık olmak, bu psikolojik tuzaktan bizi koruyabilir.
Herkes yanlış kararlar verebilir. Ancak insanların ve kurumların kaderlerini ellerinde bulunduran iyi bir liderden doğru kararlar vermesi beklenir. Bunun için de liderin karar süreçlerinde dış faktörler kadar kendi zihinsel ve duygusal dinamiklerini de göz önünde bulundurması gerekir. Bu duygusal ve zihinsel tuzakların farkındalığı, alınan kararlardaki hata ve yanlış payını minimize edecektir, iyi bir lideri yanlış kararlar vermekten koruyacaktır.
Kaynak:
HBR’s 10 Must Reads – Doğru Karar Almak, John S. Hammond, Ralph L. Keeney, Howard Raiffa, Çeviri: Melis İnan, Optimist Yayınları, Haziran 2017, İstanbul